باب: رحمة
الناس
والبهائم.
27. İNSANLARA VE HAYVANLARA MERHAMET ETMEK
حدثنا
مسدَّد: حدثنا
إسماعيل:
حدثنا أيوب،
عن أبي قلابة،
عن أبي سليمان
مالك بن
الحويرث قال:
أتينا
النبي صلى
الله عليه
وسلم، ونحن
شببة متقاربون،
فأقمنا عنده
عشرين ليلة،
فظن أنا
اشتقنا
أهلنا، وسألنا
عمن تركنا في
أهلنا،
فأخبرناه،
وكان رقيقاً
رحيماً، فقال:
(ارجعوا إلى
أهليكم، فعلموهم
ومروهم،
وصلوا كما
رأيتموني
أصلي، وإذا حضرت
الصلاة،
فليؤذن لكم
أحدكم، ثم
ليؤمكم أكبركم).
[-6008-] Ebu Süleyman, Malik İbn el-Huveyris'ten, dedi
ki: "Bizler yaşça birbirine yakın gençler olarak Nebi Sallallahu Aleyhi ve
Sellem'in huzuruna vardık. Onun yanında yirmi gün kaldık. Nebi Sallallahu
Aleyhi ve Sellem bizim ailelerimizi özlediğimizi anladı ve bize ahalimiz
arasında geride bıraktıklarımıza dair soru sordu. Biz de ona bildirdik. O son
derece yumuşak kalpli ve merhametli idi. Bunun için bize: Ailelerinizin yanına
geri dönünüz, onlara öğretiniz, onlara (emirlere uymalarını) emrediniz. Benim
nasıl namaz kıldığımı gördüyseniz, siz de öylece namaz kılınız. Namaz vakti
geldi mi biriniz size ezan okusun, sonra da yaşça en büyüğünüz size imam
olsun."
حدثنا
إسماعيل:
حدثني مالك،
عن سمي مولى
أبي بكر، عن
أبي صالح
السمان، عن
أبي هريرة:
أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قال:
(بينما رجل
يمشي بطريق،
اشتد عليه
العطش، فوجد
بئراً فنزل فيها،
فشرب ثم خرج،
فإذا كلب
يلهث، يأكل
الثرى من
العطش، فقال
الرجل: لقد
بلغ هذا الكلب
من العطش مثل
الذي كان بلغ
بي، فنزل
البئر فملأ خفه
ثم أمسكه
بفيه، فسقى
الكلب فشكر
الله له فغفر
له). قالوا: يا
رسول الله،
وإن لنا في
البهائم
أجراً؟ فقال:
(في كل ذات كبد
رطبة أجر).
[-6009-] Ebu Hureyre'den rivayete göre Resulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
"Bir adam bir zamanlar yolda yürüyüp giderken ileri derecede
susadı. Bir kuyu buldu ve hemen o kuyuya inip su içti. Sonra da kuyudan çıktı.
Bir de ne görsün! Aşırı susadığından ötürü toprak yiyen bir köpek. Bu sebeple
adam:
Bu köpek de benim ileri derecede susadığım gibi susamış deyip
kuyuya indi. Ayakkabısını su doldurduktan sonra ağzıyla onu tuttu, (yukarı
çıkıp) köpeğe su içirdi. Allah onun bu amelini mükafatlandırdı ve ona mağfiret
etti.
Ashab: Ey Allah'ın Rasulü, hayvanlara yaptığımız iyiliklerden
dolayı bizim için ecir almak söz konusu mudur, diye sordu.
Allah Rasulü: Nemli ciğeri olan her bir varlıkta(onlara yapılan
iyilik dolayısıyla} bir ecir vardır, buyurdu."
حدثنا أبو
اليمان:
أخبرنا شعيب،
عن الزُهري قال:
أخبرني أبو
سلمة بن عبد
الرحمن: أن
أبا هريرة قال:
قام
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم في صلاة
وقمنا معه،
فقال أعرابي
وهو في
الصلاة: اللهم
ارحمني
ومحمداً، ولا
ترحم معنا
أحداً. فلما
سلم النبي صلى
الله عليه
وسلم قال
للأعرابي:
(لقد حجرت
واسعاً). يريد
رحمة الله.
[-6010-] Ebu Hureyre'den, dedi ki: "Resulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem namazda ayakta durdu. Biz de onunla birlikte ayakta
durduk.
Bir bedevi namazda olduğu halde: Allah'ım, bana ve Muhammed'e
rahmet buyur. Bizimle beraber de kimseye rahmet etme, dedi.
Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem selam verince o bedeviye: Sen
geniş olan bir şeyi alabildiğine daralttın, dedi.
Bununla Allah'ın rahmetini kastediyordu."